Yarıyıl tatili çocuklarımız için çok önemli bir dinlenme, moral ve enerji depolama zamanı. Ama genellikle “ödev” kavramıyla da birlikte anılan bir dönem. Ev ödevi yarıyıl tatilinden bağımsız olarak da bazı çocuklarda sorun alanlarından biri olabiliyor. Bazı çocuklarda bu öfke patlamalarına bile neden olabilen bir sorun.Ödeve konsantre olmakta zorluk çeken bir çocuğunuz varsa aşağıdaki olası sebepler soruna doğru teşhis koymanızda size yardımcı olabilir. Unutmayın, bunların hepsi olası sebepler. Yani ödev yapmayı engelleyen asıl nedenin bunlardan biri veya birkaçı olması ihtimal dâhilindedir.
Dikkat dağınıklığı:
Eğer ödev yapmak zorunda olsaydım ama odada ilgimi çeken, eğlenceli bir durum olsaydı –örneğin kardeşlerimin oyun oynuyor olması veya eğlence vaat eden açık bir televizyon- ödevimi yapmak için gereken konsantrasyonu asla bulamazdım. Çocuğunuz için de durum bundan farklı değildir.
Belki de ödev zordur!
Çocuk, derste anlatılan konuyu anlamakta zorluk çekmiş olabilir. Bu sadece o ders konusuna özgü bir durum olabileceği gibi, daha önemli bir öğrenme güçlüğü sorununa ya da dikkat eksikliğine de dayanabilir. Bu da çocuğun ödev yapmak için gereken özgüvenden yoksun bırakabilir.
Açlık:
Eğer gereğinden fazla (örneğin) şeker yemişsen, sofrada mızmızlanıp durursun ve doğru dürüst yemek yiyemezsin. Bu açlığa, açlık da yorgunluğa sebep olabilir. İlgisini çekmeyen bir konuya odaklanması için çocuğun dinlenmiş ve gıdasını almış olması gereklidiir.
“Öğretmen bana taktı sendromu”:
Tabii böyle bir sendrom adı yok. Genellikle öğretmenler öğrencilere takmazlar ama tersi söz konusu olabilir. Yani çocuğunuzun ödev yapma konusundaki isteksizliğinin ardında, öğretmenini sevmemesi yatıyor olabilir. Kendisini takdir etmeyen ya da olumlu geri bildirim konusunda cimri bir öğretmeni varsa, çocuğunuz onu memnun etmek için bir çaba harcamak istemeyecektir.
Anne babanın ilgisiz tavrı:
Özellikle ev ödevi yapmama tavrı öfke patlaması şeklinde ortaya çıkıyorsa, altta yatan neden, anne babanın genel ilgisizliği olabilir. Bağırıp çağıran ve huysuzluk yapan çocuk, bu şekilde ebeveyninin ona yönelen ilgisinden, bu ilgi olumsuz da olsa memnuniyet duyacaktır. Evet, sağlıklı bir davranış değil ama bunun için kim sorumlu tutulmalı dersiniz?
Doğru ortamda çalışmamak:
Evet, ödev ve ders çalışmak için ideal ortam, sessiz, sakin bir oda gibi görünüyor. Ama bu her çocuk için geçerli olmayabilir. İstisna da olsa bazı çocuklar televizyonun açık olduğu, diğer aile fertlerinin bulunduğu bir odada daha verimli çalışabilirler. Eğer sizin çocuğunuz bu gruba giriyorsa bırakın daha verimli olduğu ortamda ders çalışsın.
Ödevin/dersin zamanı:
Yine bazı çocuklar, okuldan gelir gelmez, bazılarıysa yemekten sonra yaptıklarında, bazıları bir oturuşta, bazılarıysa küçük molalar vererek yaptıklarında daha verimli olabilir. Çocuğunuzun çalışma tarzındaki bu gibi özellikleri bilmek ve hesaba katmak da ödev verimini arttıracaktır.
Bu listede sayılan nedenlerden biri ya da bir kaçı, ödev/ders süreçlerini çocuk ve ebeveyn için bir azaba dönüştürüyor olabilir. Bunlardan daha köklü sebepler de söz konusu olabilir ama yukarıdaki ayrıntılara dikkat edip bu konulardaki engelleri kaldırmak, çoğu zaman sorunun çözümüne büyük ölçüde yardımcı olacaktır.
