Anne-Babalık

Aile Yaşamı
Sosyal Medya

Hristiyanlığın anne-babalık ile ilgili görüşü nedir? Dürüst olmak gerekirse, Hristiyanlığın aslında böyle özel bir görüşü yok. Bu konuda Hristiyanlar da, dünyanın geri kalanı gibi çok çeşitli, farklı görüşler savunuyorlar. Bazıları katı kuralcı, bazıları da serbestlik yanlısı. Kimileri arkadaşça ebeveynlik yaklaşımına, kimileri çocukları serbest bırakma fikrine ya da en son moda ebeveynlik anlayışı neyse ona inanıyor. Bazı Hristiyan aileler de kendi anne babalarının, ya da çocuk yetiştiren ve güvendikleri başka kişilerin öğütlerine güvenip onları model olarak alıyorlar. Eğitim ve disiplinle ilgili felsefeleri de farklılıklar gösteriyor ve çoğu zaman bu konularda görüş ayrılıkları yaşıyorlar. Bu da Hristiyanları, bir grup olarak bu konudaki tutumları bakımından, Hristiyan olmayan insanlardan farksız hale getiriyor.

Tanrı’dan Gelen Bir Çağrı

Ama yine de bir fark var. Hristiyanlar bir çocuk yetiştirirken, Tanrı’nın onlara verdiği çok özel bir sorumluluğu taşıdıklarına ve yaptıkları seçimler konusunda Tanrı’ya hesap vereceklerine inanırlar. Anne-babalık, Hristiyanların “çağrı” dediği bir şeydir –yani; Tanrı’nın bazılarımıza özel olarak verdiği bir tür görev. Ve bu da Hristiyanların bu görevi iyi yapmaya önem vermelerini gerektiren nedenlerden biridir (Tabii, bu diğer insanların da iyi anne-babalık görevini önemsemedikleri anlamına gelmiyor).

Tanrı’nın “Maskeleri”

Hristiyan inancına göre biz insanlar çocuklarımızı yetiştirirken Tanrı gerçek anlamda bizi kendi yerine koyar; O, anne-babaları kendi temsilcileri olarak görevlendirmiştir. Örneğin Tanrı çocukara yiyecek ve barınacak bir yer sağlar ve normal şartlar altında bunları anne-babalar aracılığıyla yapar. Tanrı çocukların sevilmesini, eğitilmesini ve korunmasını ister ve bu isteklerini genellikle anne-babalar vasıtasıyla gerçekleştirir. Anne babalar, adeta, Tanrı’nın, işlerini gerçekleştirirken taktığı “maskelerdir”.

Biz işleri berbat ettiğimizde

Bu çok büyük bir sorumluluktur ve elbette hepimiz anne-babalık görevimizi yanlış anlarız, hem de tekrar tekrar. İşleri yüzümüze gözümüze bulaştırırız; öfkelenir, sabırsızlık gösterir ya da cehalet, kafa karışıklığı gibi nedenlerle hatalar yaparız. Bazı insanlar daha da kötüsünü -çok daha kötüsünü-de yapabilir. Bu ciddi bir günahtır ve Tanrı, bu günahı görmemezlikten gelmez.

Biz anne-babalar olarak yanlış yaptığımızda Tanrı’nın bizi affetmesini isteriz. Bu doğrudur ama çocuklarımızın da bizi bağışlamasını istemeliyiz. Bazı aileler bu konuda daha başarılı, bazılarıysa bunu pek başaramıyor. Herhalde şu bildik sözü söylemeyenimiz yoktur: “Ben BUNU, KENDİ çocuğuma asla yapmayacağım!” Ama ideal olan, Hristiyan anne-babalarla çocukların sevgi içinde birlikte yaşamaları ve birbirlerini bağışlamalarıdır.

Anne-Babalarla Çocuklar Birbirine Yabancılaşıyor  

Anne-baba ile çocukların birbirinden uzaklaştığı, birbirlerine yabancılaştıkları aileler görmüş olabilirsiniz. Aile bireylerinden birinin diğerleriyle konuşmadığı, ailenin diğer fertlerinin o kişinin sağ olup olmadığını bile bilmediği aileler vardır ve Hristiyan ailelerde de böyle durumlar olabilmektedir. Böyle şeyler mümkündür ve bu gerçekten iç acıtıcı bir durumdur. Hristiyan olmak ailelerin dağılmasını, çocukların anne-babalarına yabancılaşmasını ya da ilişkilerin zorlaşmasını engellemez. Ve (gerçekten bir tarafın hataları varsa bile) hatanın hangi tarafta olduğu da her zaman açık seçik belli değildir.

Böyle bir durumda Tanrı’dan yardım isteriz. İsa’nın İncil’de anlattığı, dağılmış bir ailenin öyküsü olan “Kaybolan Oğul” benzetmesinde teselli buluruz.  Bu öyküdeki baba, Tanrı’yı temsil eder ve eğer Tanrı’nın bile anne-babalık ile ilgili sorunları olabiliyorsa bizim de olabilir demektir. Ama aynı zamanda Tanrı’nın bizim kendi acı verici durumumuz için şifa da sunduğunu bilerek teselli bulabiliriz.

Tanrı’nın Benzerliği

Hristiyanların anne-babalık ile ilgili kaygılarından biri de, bizim anne baba olarak davranışımızın, çocuklarımızın Tanrı’yı algılayış biçimlerini etkileyebilecek olmasıdır. Eğer biz anne-babalar kontrolcü ve yargılayıcı isek çocuklarımız büyük ihtimalle Tanrı’nın da öyle olduğunu düşüneceklerdir. Eğer hatalı tavırlar ve güvenilmez davranışlar sergiliyorsak, çocuklarımız muhtemelen Tanrı’ya güvenmekte de zorlanacaklardır. Ama eğer sevgisini gösteren, sıcak, şefkatli anne babalar isek Tanrı’nın kişiliğinin bizden yansıyarak çocuklarımıza ulaşması ihtimali de yüksek olacaktır.

Bizler de sizin gibi, anne-babalık görevimizi iyi şekilde yapmayı gerçekten istiyoruz. Dolayısıyla Tanrı’nın bize yardım etmesi için dua ediyoruz. Tanrı’nın ve –sizin gibi- diğer insanların yardımına ihtiyacımız var. Yaşamın anne babalar ve çocuklar için biraz daha iyi hale gelmesi adına yaptığınız her şey için teşekkür ederiz.


Sosyal Medya
Tagged

1 thought on “Anne-Babalık

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir