Çalışmak

Sosyal Yaşam
Sosyal Medya

Hristiyanlar çalışmak ile ilgili ne düşünüyorlar? Ve bu inancın iş yaşamımıza katkısı nedir?

Çalışmak anlamlıdır

Hristiyanlar çalışmanın sadece yemek yemek ve para kazanmak amaçlı bir etkinlik olduğunu düşünmezler. İş, Tanrı’nın insanlar için tasarladığı şeylerden biridir ve bizim için anlamı vardır. Kutsal Kitap bize insanların Tanrı’nın suretinde yaratıldığını söyler ve Tanrı hakkında söylediği ilk şeylerden biri de O’nun çalışmakta olduğudur. O yaratır. Aslında her şeyi yapar. Bu nedenle, Tanrı’nın suretinde yaratılmış insanların da “çok iyi” (Yaratılış 1:31) olan işleri yapmak için işe gitmeleri ve yaratıcı olmaları gerekir.

Çalışmak zordur

Tabii ki “iş” diye tanımlanan her şey iyidir anlamına gelmemeli bu. Alındıktan sonra çöpe atılabilecek kalitesizlikte ürünlerin üretilmesine sebep olan, hiçbir iyi meyve vermeyen işler de var. İnsanları fazla harcama yapmaya, bağımlılık edinmeye, kendilerine ve diğer insanlara sürekli olarak zarar veren şeyleri yapmaya teşvik edenlerin yaptığı tarzda zararlı işler de var. Örneğin, zinayı teşvik eden sitelerde çalışmak doğru ve haklı bir durum olabilir mi? Veya hilekârlık yapıp da insanların ödeyemeyeceklerini bildiğiniz yüksek faizli kredileri almalarını sağlamak, saygıdeğer bir iş olarak görülebilir mi? Peki ya, geri dönüşü olmayan şekilde çevreye zarar veren işlere ne demeli?

Patronun haksızlık yapması, şirket güvenliğe önem vermemesi, ücret ve çalışma süreleri arasındaki ters orantı gibi durumlardan dolayı, ya işlerde bir verimlilik gözlenemiyor ya da işçiler bir değişim yaratacak güçte olamıyorlar.  Bu çok kötü bir durum. Bunu yaşamış olanlarımız vardır herhalde.

Elinde olanla yetinmek

Elbette normal ve sağlıklı düşünen insanlar, zarara yol açabilecek işlerde çalışmak yerine insanlara ve dünyaya yararı olabilecek işlerde çalışmayı isterler. İşyerleri aynı zamanda, patronların adil olduğu, güvenlik kurallarının uygulandığı ve hak edilen ücretin ödendiği yerler olmalı. Ama herkesin şansı her zaman yaver gitmez. Bazen, insanlar kötü seçenekler arasından tercih yapmak zorunda kalır. Daha iyi bir işe girebilmek ve daha uygun şartlarda çalışmak için yeterli eğitimleri olmayabilir veya kendi kriterlerine uygun işler henüz yaşadıkları yerde mevcut değildir. Ve ellerinde olanla yetinmek zorunda kalırlar.

Bu durum o kadar uzun zamandır devam ediyor ki artık kanıksamış durumdayız.  Ekonomiyi, mevcut yönetimi ya da sadece şanssızlığı suçluyoruz. Ancak Kutsal Kitap bize işle ya da çalışmak ile ilgili yaşadığımız karmaşanın daha derin bir nedeni olduğunu ve bunun insanın Tanrı’ya baş kaldırmasından kaynaklandığını söylüyor. Uzun zaman önce, insanlık tarihinin başlangıcında, Tanrı’ya yüz çevirerek tüm insan ırkını mahvettiğimizi yazıyor. Özünü bozduğumuz alanlardan biri de, “çalışma” eylemiydi. İşte, Tanrı’nın ilk insanlar için belirlediği kaderin anlatıldığı ayet:

RAB Tanrı Adem’e, karının sözünü dinlediğin ve sana, ‘meyvesini yeme’ dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi,  “Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. Toprak sana diken ve çalı verecek, yaban otu yiyeceksin. Toprağa dönünceye dek ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin (Yaratılış 3:17-19).

Burada açıkça, insanların geçmişten günümüze yaşamlarını kazanmalarında önemli bir rol üstlenen tarıma gönderme yapılıyor; ancak yaşamın içimizdeki varlığı tüm işlere taşınır. İnsanoğlu,  Kutsal Ruh’u içinde hissederek Tanrı ile uyum içinde yaşamak için yaratılmıştır. İlişkimizi bu şifa ve yaşam kaynağıyla kestiğimizde, yaşamımızın iş ve çalışmak da dahil olmak üzere her alanına, zarar ve sıkıntıyı dahil ettik. Şimdi de bunun sonuçlarına katlanıyoruz.

Her zaman böyle kalmayacak

Buraya kadar hep kötü haberlerden bahsettik. O zaman bu durumun sonsuza dek bu şekilde kalmayacağı iyi haberini de verelim. Tanrı, çalışma hayatı da dâhil olmak üzere bütün hayatımızı kirleteceğimizi bize önceden bildirse de bunu düzelteceğinin sözünü de veriyor. O, bir bakire aracılığıyla bizden biri gibi insan bedeninde doğarak aramızda yaşadı ve kötülüğün üzerimizdeki gücünü kırdı. Ve bu, tam olarak 2000 yıl önce dünyaya gelen Nasıralı İsa’nın yaptığı bir şeydi. İsa çalışma hayatına üvey babasının denetimi altında bir marangoz olarak başlasa da, vakti geldiğinde köy köy gezerek Kutsal Yazılar’ı insanlara öğretmeye başladı. Çok çalışmanın ne demek olduğunu biliyordu. Öğrencileri de biliyordu. Sıradan insanlar gibi çalışmak ve hizmet etmek alçakgönüllülükle kabul ettiği bir durumdu.

Ancak İsa’nın asıl işi, hizmeti boyunca bahsettiği gibi, acı çekmeyi, ölmeyi ve ölümden tekrar dirilmeyi içeren ilahi planını gerçekleştirmekti. Bunu yaparak kötülüğün gücünü kıracak ve hepimizi tekrar Tanrı’ya ait insanlar olarak özgür bırakacaktı. Ve bunu mükemmel şekilde yaptı. Artık ona güvenen herkes Tanrı’nın ailesinin bir parçası olacak ve dünyayı olması gereken hale getirmek için Tanrı’nın yanında görev alacak.

Hristiyanlar ve çalışma kavramının geleceği

Peki, günümüzde İsa’yı takip etmek bizim için ne ifade ediyor? Bu kadar karmaşanın içinde, işimiz ve çalışmalarımız yoluyla Tanrı’ya hizmet etmemiz anlamına geliyor. Her şeyden önce iyi işler yapmak için çaba harcıyoruz. Bunu yapmak için çalışmak hem Tanrı, hem de insanların gözünde erdemli bir tavır sergilemek demektir.  İşimizi kötü yapmamızın Tanrı’nın onayını kazanmayacağının farkındayız. İşimizi iyi yapmamak ve bunu dindarca kılıflara sokmak da hiç de doğru bir davranış olmaz.

“İşini iyi yapmak”, bir ülkeyi yönetmekten bir yazılım programını çalıştırmaya, bozuk olan bir tuvaleti tamir etmeye kadar akla gelebilecek her türlü saygıdeğer çalışmayı kapsar. Evrenin Tanrısı, yarattığı dünyasını koruyup geliştirirken insanların da bunda rol almasını istiyorsa bu bizim için bir şereftir. Çok ezici ya da çok sıkıcı görünen işlerde çalışmak için güzel bir motivasyondur bu.  Buz dağının, bizim göremeyeceğimiz, su altındaki kısmıyla ilgili anlamı ortaya çıkarır.

Açıkçası biz hala olması gerekenden çok uzaktayız. Her şeyi düzeltemeyiz -Tanrı’nın nihai çözümü sağlayacak olan iradesine güveniyoruz. Dünyayı ve içindeki bütün iyi ve güzel şeyleri yaratan Tanrı’dır. Ancak bu, nerede olursak olalım, olumlu bir değişiklik yapmak için bizim de çaba sarf etmemize engel değil bu.


Sosyal Medya
Tagged

1 thought on “Çalışmak

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir