Nereden Öğreniyorsunuz Bunları?

İnanç

Küçük çocukların dışarıda birbirlerine galiz küfürler savurduklarını duyunca çocuklara acıyorum. Ancak çocuk eğitimi konusunda eleştirilmesi gereken kişiler aileleridir; çocuklara bu davranışı öğreten birinci kaynak anne babalarıdır. Yani çocuklar etraflarındaki her şeyi hem hızlı hem de iştahlı bir şekilde öğreniyorlar. Ayrıca bu devirde “öğrenmeme” gibi bir şeyden söz edilebilir mi bilmiyorum. Kaynağından öğrenilmedikçe de her bilgi doğru bilgi değildir.

Abarttığımı düşünenlere meydan okuyorum: Bir çocuğun eline bir tablet ya da benzeri bir bilgisayar ve sınırsız internet erişimi verin, sonra da çocuğu yalnız bırakın. 6 yıl sonra o çocuğu muhtemelen çat pat İngilizce konuşur, küfür edebilir, doğru yanlış bir siyasi bir görüş belirlemiş, karakteri oluşmuş şekilde bulacaksınız.

Bilmek eylemi o kadar kirlenmiş ki bilgiyi aldığınız kaynağa yakınlığınız, bilginin temiz mi yoksa kirlenmiş mi olduğunu belirliyor.

Yani, örneğin bir terzi tanıdığınız yoksa terzilikle ilgili sağlam, sağlıklı bir bilgi almanız pek mümkün değil. Dünyada sistem nasıl işliyor? Berberi de terzilik hakkında konuşuyor, dişçisi de, işçisi de. Peki bunlar terzilikle ilgili bilgi bakımından doğru kaynaklar mı? Bize verilen bilgileri alırken bir tür ‘kaynak eleştirisi’ yapmak pek fena olmaz herhalde.

Dünya tarihine, coğrafyasına, bilimine, yaşantısına damga vurmuş çoğu kavramı Kutsal Kitap’tan öğrenebilirsiniz. Kutsal Kitap’a göre bilmek istiyorsanız, o temiz bir su,  doğru bir kaynaktır. Hayatın başını, sonunu, var oluş nedenini, dünyanın oluşumunu, yer ve gök cisimlerinin varlık amaçlarını size sunan temiz bir su kaynağı.

Öte yandan, dünyaya göre bilmek istiyorsanız, Tanrı’yı bilmemeyi göze almalısınız. Çünkü dünyanın bize öğrettikleri ile Tanrı’nın öğrettikleri birbirine zıt, hatta düşmandırlar. “Çünkü bu dünyanın bilgeliği Tanrı’nın gözünde akılsızlıktır. Yazılmış olduğu gibi, ‘O, bilgeleri kurnazlıklarında yakalar’” (1. Kor. 3:19 ).

Ancak dünyadan öğrenen bizler, küçük çocuklar gibi, ne görüyor, ne öğreniyorsak, dünya denen bu kaynaktan ne ediniyorsak onu kullanıyoruz.

‘Tanrı’ya aykırı’ saydığınız olguların hayatınıza nasıl girdiğini bir düşünün. Birçoğu duyum yoluyla ve öğrenerek, değil mi? Ve üzülerek söylüyorum; hayatın kötü yollarını öğrenip, onların peşinden gitme yaşı çocukluğa kadar düştü. Ne kadar hızlı kirleniyoruz! Gençliğinizde öğrendiğiniz ve şu anda kafanızdan silmek için uğraştığınız şeyleri bir düşünün.

Öte yandan, dünyayla ilgili bazı bilgiler vardır ki, yine de gereklidirler. Mesih, duasında “Onları dünyadan uzaklaştırmanı değil, kötü olandan korumanı istiyorum” der (Yu. 17:15).

Dindar bir insanın, bu dünya kaynaklı bilgiyi de kullanabilmesi,  onu işleyip Tanrısal bir süzgeçten, Kutsal Kitap filtresinden geçirerek yararlanması mümkündür.

“Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla” (Mez. 119:9).  Hz. Davut’un dediği gibi, Tanrısal bir hayat yaşarsanız dünyayı analiz edebilecek ve onu Tanrısal bir anlayış ile kullanabileceksiniz.

Ancak bunun için, ustanızın sözlerini dikkatle dinlemeniz ve onun eline bakmanız gerekiyor. Dünün usta-çırak geleneği böyle yürüyordu: işi ustanın elinden öğreniyordunuz.

“Hristiyanca  yaşama sanatı”nın ustası da, yaşamı İncil’de anlatılan İsa’dır. İncil, insanlara bu dünyayı ve onun bilgeliğini nasıl kullanacaklarını, birbirlerine nasıl davranacaklarını gösterenin, İsa’nın bilgeliği olduğunu anlatır.

Bu dünyada temiz yaşamak istiyorsanız, ki sanırım herkes bunu ister, doğru bilginin gerçek kaynağına gitmeniz iyi bir fikirdir.

“Çünkü bilgeliğin kaynağı RAB’dir. O’nun ağzından bilgi ve anlayış çıkar” (Özd. 2:6).

Eski kaynak halen temiz akıyor. Ne öğrenmek, neyi anlamak istiyorsanız, oraya başvurabilirsiniz.

Biz insanlar iyi, doğru, kaliteli olanı ararız ama bedel ödemekten pek hoşlanmayız, aradığımız şeylerin fiyatı da uygun olsun isteriz. Oysa dünyasal bilgi ve bilgeliğin bedeli var ve bu bedel bazen çok ağır olabiliyor. Çoğu zaman, yanlış bir kaynaktan çıktığı ve doğru bir filtreyle süzülmediği için, bu “bilgi” bize zarar verebiliyor.

Tanrı ise temiz bir kaynaktan, kendi Sözü’nden gelen bilgiyi, hiçbir bedel istemeden sunuyor. Hem de hiç.


Tagged

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir