Bilen bilir sallanmayan en sağlam sehpalar üç ayaklı olanlarıdır. Kolay kolay sallanmaz, devrilmez. Yerin yamukluğundan en az etkilenenler de onlardır. Ben şimdiye kadar üç ayaklı sehpanın altına kâğıt sıkıştıranı hiç görmedim. Bildiğim başka bir şey var ki bir evliliğin sağlam olabilmesi için de üç tane ayağa sahip olması gerekir. Peki evliliğin temeli dediğimiz olgunun içinde neler vardır? Bunlar ayrılmak, birleşmek ve bir beden olmaktır ve evliliğin temelini oluştururlar. Ne demek mi istiyorum? Şöyle efendim.
Evliliğin Temeli için Ayrılmak
Sağlam bir evlilik için öncelikle şunun farkına varmak gerekir. Her ne kadar toplumumuzda evlilik yoluyla sadece iki kişi değil iki aile birleşir düşüncesi varsa ve haklı noktaları olsa da bu iki aile aynı evde yaşamayacak. Verilecek birçok kararda deneyimli aile üyelerine danışmakta bilgelik vardır elbet peki ama buzdolabı markası seçerken? Kahve fincanın altına konulacak o örtünün rengi? Gömleğin üzerine ceket mi yoksa yelek mi giymek lazım diye kaynana aranmaz herhalde. Yani iki kişinin bir araya gelmesi için önce her iki eşin de sağlıklı bir şekilde önceki ailesinden ayrılması gerekir. Bunu kendi ayakları üzerinde durarak, kendi başına kararlar alabilecek hale gelerek, ekonomik özgürlüğe kavuşarak ve sosyal becerileri geliştirerek yapmalılar. Böyle yaparak yeni bir aile kurmanın temellerini, evliliğin temelini atmış olurlar.
Evliliğin Temeli için Birleşmek
Efendim aileden duygusal olarak ayrıldık peki bu yeni bir aile başlatmak için yeterli mi? Her yola çıkanın bildiği gibi eğer yol arkadaşını doğru seçmezsen yola çıktığına çıkacağına bin pişman olursun. Tabi senin de iyi bir yol arkadaşı olduğundan emin olman gerekir. Evlilik de bir yolculuk değil mi? Hatta hayat boyunca sürecek bir yolculuk! Bu nedenle evlenmeden önce iyice düşünmek, evlendikten sonra ise iyi bir yol arkadaşı olmak için yapılması gereken tüm çabayı göstermek gerekir. Öyle ki en iyi arkadaşımla evliyim ve çok mutluyum diyebilesin.
Evliliğin Temeli için Bir Beden Olmak
Evlilikle sadece duygusal, ekonomik, sosyolojik veya ruhsal olarak bir araya gelmiyoruz. Bunun bir de cinsel boyutu vardır ki evliliği sağlıklı tutmak için de çok önemlidir. Cinsel yaşamdaki tekrarlanırlık, karşıdaki kişinin zevk ve ihtiyaçlarına karşılıklı olarak cevap verilmesi evliliğin sağlamlaşmasını sağlar. Seksin faydalarını merak edenler şöyle bir Google amcaya danışsın. Kalbe mi iyi gelmiyor, bağırsakları mı çalıştırmıyor, ömrü mü uzatmıyor, stresten mi kurtarmıyor… Her derde deva dedirten bir şey bu seks!
Bu en basit noktalar üzerinde sağlıklı bir geçiş dönemi yaşamamış çiftler maalesef yaşam boyu süren buhranlarla karşılaşıyorlar. Evliliğin temeli yanlış atılmışsa bu durum sadece evli çifte değil hem çocuklarına yani tüm aileye hem de topluma zarar veriyor. Eminim böyle çiftleri çevrenizde sıkça gördünüz. Hatta siz bile şu anda biri içinde olduğunuzu düşünüyor olabilirsiniz. Eğer böyleyse merak etmeyin ve kaygılanmayın. Her zaman bozulan ilişkileri düzeltmek, kanayan yaraları kapatmak için bir fırsat vardır. Belki de kırılmış, yıpranmış bu ilişkileri onarmaya başlamanın en iyi yolu eşimizi affetmektir. Affetmek bazen acı veren bir süreç olabilir. Gururumuzu ve onurumuzu inciten konularda affetmekte çok daha fazla zorluk çekeriz. Ancak hatırlamakta bence her zaman fayda var. Kimin biraz daha merhamete ihtiyacı yok ki?